Unreal Tournamen İnceleme
Zamanın en iyi FPS oyunu şeklinde bir soru sorulsa şüphesiz her bir
ağızdan çıkacak 2 kelime ortalığı sarsacaktır. Unreal Tournament. 10
yıl öncesine kadar uzanan bu efsane hepinizin bildiği gibi FPS
tarihinde yeni bir çığır açmış ve insanlara bu türü sevdirmeyi başarmış
en büyük etkendir. İlerlediği zamanlarda kendisini geliştirerek artık
bir klasik haline gelmiş olan Unreal Tournament, serinin en yeni ve en
gerçek dışı halkası "Unreal Tournament III" (2007)" ile bir defa daha
oyun dünyasına imza atmaya hazırlanıyor.
FPS'NİN DÖNÜŞÜ
Epic Games, sayilı yapımları ile dünyaya kendisini duyurmayı başarmış
yegâne oyun firmalarından biri şüphesiz. Öyle ki Gears Of War ile bunu
kanıtlamay başardı (UT'den sonra elbette). Ayrıca keşfettikleri yepyeni
fizik motoru olan efsanevi "Unreal Engine" ile oynadığımız çoğu oyuna
katkıda bulunmuş ve ona olan hayranlığımızı birçok basamak ile
arttırmıştır. Sizde farketmişsinizdir şu sıralar hangi oyuna el atsak
nerdeyse hepsi Unreal fizik motoru kullanır durumda. Bu başarı neye
borçludur bilinmez ama biz oyuncular bu benzersiz fizik motorunu gerçek
sahibi ile beraber görmek için uzun bir süre bekledik. Ve nihayet
Unreal Engine ait olduğu yerde, yani Unreal Tournament'ta.
Unreal Tournament III, yepyeni bir imaj ile önümüzde durmakta. O eski
halini arar oluyoruz açıkçası. Fakat bu modern görünümden şikayet
edecek birisi yoktur aramızda. Hemen standart ayarlarımızı yaptıktan
sonra (Grafik, mutlaka ama mutlaka !) Campaign ile hikâye modumuza
geçiyoruz.
Hikâye modunda Reaper adlı korkusuz bir askerin başından geçen olayları
takip ediyoruz. Reaper, Necris adlı (Çoğu UT Fan'i bilir onları) bir
ırk tarafından saldırıya uğrayan kolonisi için mücadele verirken
olaylar tersine gider ve ekibi mağlubiyete uğrar. Elbette takımının
başına gelen bu kaçınılmaz son Reaper'dan çok uzak değildir. Ağır
yaralar ile savaşı kaybeden Reaper kız kardeşi Jester ve ekip arkadaşı
Othello'nun onu bulması ile gözlerini bir defa daha açar. Artık
intikamdan başka bir isteği olmayan Reaper, olayın sorumlu tek kişisi
olan Akasha hakkında bilgiye sahip olduktan sonra yola koyulur. Diğer
UT'lere göre daha farklı bir biçimde hazırlanmış konusu ile UT sizleri
ara videolar ile keyiflendirme çabasında. Bu şekilde arcade ruhundan
kurtulabiliyorsunuz. Hatırlarmısınız bilemiyorum fakat, UT III icin
verilen ilk PS3 Gameplay videosu hepimizi çok heyecanlandırmıştı. Bunun
sebebi yenilenmiş grafikleriydi elbette. Her yazımda olan standart
oynanış, kontrol, yapay zekâ ve grafik sırasını şimdi bozuyor ve Unreal
Engine'in güzellikleriyle sizleri baş başa bırakıyorum.
Gerçekdışı Bir Görsellik: Unreal Engine
İlk olarak sakın ola ki UT III'ü hafife almayın diyerek konuya girmek
istiyorum. Orta bir sistemde keyifli anlar geçirtebilecek UT III'ü eğer
full oynayabilirseniz öncelikle grafiklere hayran kalacak ardından ise
"Bir dakika, Gears Of War mı oynuyorum ben yahu?" diyeceksiniz
şüphesiz. Fakat bilgilendirmek amaçlı söylüyorum 1-2 farklılık dışında
evet Gears Of War oynuyorsunuz. Unreal Tournament III, Gears Of War'in
ödüllü stüdyolarında hazırlanmış bir yapım. Bu yüzden görsel
benzerlikler kaçınılmaz durumda. Tüm optimizasyonlar nerdeyse aynı
diyebilirim. Öncelikle "Video" menüsünden bahsedelim. Burada çok fazla
seçenek çıkmıyor karşımıza. Hardware Physics, World Details ve
Resolution (Çözünürlük) dışında kendi ayarları ile oynatıyor UT3
kendisini. Fakat bu ayarlar oyuna ciddi anlamda etki ediyor. Görüntü
netliği ve detay için oynamanız gereken etmenleri oluşturuyorlar. Oyuna
girip çevreyi incelediğinizde ise birçok ayrıntıya takılıyor gözler.
Işıklandırmalar oldukça iyi tutturulmuş diyebilirim. Madde ve kişilere
bakınca farklılık ortaya çıkıyor. Yine güneşli havalarda görüntünüz
biraz daha koyulaşıyor ve birden sıcaklığı hissetmeniz söz konusu
oluyor. Sürekli arenalarda dolanıp durduğunuz için aynı şeyleri
görmekten artık her yeri ezberliyorsunuz. Eğer bu ezberlediğiniz
yerlere biraz daha dikkatli bakarsanız en ufak gölgelendirme, çatlama
detayına kadar tüm güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Patlamalarda ise
görüş açısı iyice buğulanarak size değişik hisler veriyor. Ve çıkan
efektler de hayran bırakıyor. Açıkçası çoğu kişi az optimizasyondan
şikâyet edebilir. Bu konuda belki de biraz daha fazla şans
sunulabilirdi demekten alamıyorum kendimi. Unreal Tournament III'ü
oynarken kullandığım sistem, 1900x1200 çözünürlükte XFX Nvidia Geforce
8800 GTS 640MB, Intel Core 2 Quad Q6600 2.4 GHZ, 2.5 GB RAM idi. Bu
yüzden grafiklerden ötürü bir problem yaşamadık. Sonucunda da aklımızda
soru işaretleri kalmadı. Unreal Engine kendi içerisinde sınırları
zorlamış durumda, bu kesin.
Zamanın en iyi FPS oyunu şeklinde bir soru sorulsa şüphesiz her bir
ağızdan çıkacak 2 kelime ortalığı sarsacaktır. Unreal Tournament. 10
yıl öncesine kadar uzanan bu efsane hepinizin bildiği gibi FPS
tarihinde yeni bir çığır açmış ve insanlara bu türü sevdirmeyi başarmış
en büyük etkendir. İlerlediği zamanlarda kendisini geliştirerek artık
bir klasik haline gelmiş olan Unreal Tournament, serinin en yeni ve en
gerçek dışı halkası "Unreal Tournament III" (2007)" ile bir defa daha
oyun dünyasına imza atmaya hazırlanıyor.
FPS'NİN DÖNÜŞÜ
Epic Games, sayilı yapımları ile dünyaya kendisini duyurmayı başarmış
yegâne oyun firmalarından biri şüphesiz. Öyle ki Gears Of War ile bunu
kanıtlamay başardı (UT'den sonra elbette). Ayrıca keşfettikleri yepyeni
fizik motoru olan efsanevi "Unreal Engine" ile oynadığımız çoğu oyuna
katkıda bulunmuş ve ona olan hayranlığımızı birçok basamak ile
arttırmıştır. Sizde farketmişsinizdir şu sıralar hangi oyuna el atsak
nerdeyse hepsi Unreal fizik motoru kullanır durumda. Bu başarı neye
borçludur bilinmez ama biz oyuncular bu benzersiz fizik motorunu gerçek
sahibi ile beraber görmek için uzun bir süre bekledik. Ve nihayet
Unreal Engine ait olduğu yerde, yani Unreal Tournament'ta.
Unreal Tournament III, yepyeni bir imaj ile önümüzde durmakta. O eski
halini arar oluyoruz açıkçası. Fakat bu modern görünümden şikayet
edecek birisi yoktur aramızda. Hemen standart ayarlarımızı yaptıktan
sonra (Grafik, mutlaka ama mutlaka !) Campaign ile hikâye modumuza
geçiyoruz.
Hikâye modunda Reaper adlı korkusuz bir askerin başından geçen olayları
takip ediyoruz. Reaper, Necris adlı (Çoğu UT Fan'i bilir onları) bir
ırk tarafından saldırıya uğrayan kolonisi için mücadele verirken
olaylar tersine gider ve ekibi mağlubiyete uğrar. Elbette takımının
başına gelen bu kaçınılmaz son Reaper'dan çok uzak değildir. Ağır
yaralar ile savaşı kaybeden Reaper kız kardeşi Jester ve ekip arkadaşı
Othello'nun onu bulması ile gözlerini bir defa daha açar. Artık
intikamdan başka bir isteği olmayan Reaper, olayın sorumlu tek kişisi
olan Akasha hakkında bilgiye sahip olduktan sonra yola koyulur. Diğer
UT'lere göre daha farklı bir biçimde hazırlanmış konusu ile UT sizleri
ara videolar ile keyiflendirme çabasında. Bu şekilde arcade ruhundan
kurtulabiliyorsunuz. Hatırlarmısınız bilemiyorum fakat, UT III icin
verilen ilk PS3 Gameplay videosu hepimizi çok heyecanlandırmıştı. Bunun
sebebi yenilenmiş grafikleriydi elbette. Her yazımda olan standart
oynanış, kontrol, yapay zekâ ve grafik sırasını şimdi bozuyor ve Unreal
Engine'in güzellikleriyle sizleri baş başa bırakıyorum.
Gerçekdışı Bir Görsellik: Unreal Engine
İlk olarak sakın ola ki UT III'ü hafife almayın diyerek konuya girmek
istiyorum. Orta bir sistemde keyifli anlar geçirtebilecek UT III'ü eğer
full oynayabilirseniz öncelikle grafiklere hayran kalacak ardından ise
"Bir dakika, Gears Of War mı oynuyorum ben yahu?" diyeceksiniz
şüphesiz. Fakat bilgilendirmek amaçlı söylüyorum 1-2 farklılık dışında
evet Gears Of War oynuyorsunuz. Unreal Tournament III, Gears Of War'in
ödüllü stüdyolarında hazırlanmış bir yapım. Bu yüzden görsel
benzerlikler kaçınılmaz durumda. Tüm optimizasyonlar nerdeyse aynı
diyebilirim. Öncelikle "Video" menüsünden bahsedelim. Burada çok fazla
seçenek çıkmıyor karşımıza. Hardware Physics, World Details ve
Resolution (Çözünürlük) dışında kendi ayarları ile oynatıyor UT3
kendisini. Fakat bu ayarlar oyuna ciddi anlamda etki ediyor. Görüntü
netliği ve detay için oynamanız gereken etmenleri oluşturuyorlar. Oyuna
girip çevreyi incelediğinizde ise birçok ayrıntıya takılıyor gözler.
Işıklandırmalar oldukça iyi tutturulmuş diyebilirim. Madde ve kişilere
bakınca farklılık ortaya çıkıyor. Yine güneşli havalarda görüntünüz
biraz daha koyulaşıyor ve birden sıcaklığı hissetmeniz söz konusu
oluyor. Sürekli arenalarda dolanıp durduğunuz için aynı şeyleri
görmekten artık her yeri ezberliyorsunuz. Eğer bu ezberlediğiniz
yerlere biraz daha dikkatli bakarsanız en ufak gölgelendirme, çatlama
detayına kadar tüm güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Patlamalarda ise
görüş açısı iyice buğulanarak size değişik hisler veriyor. Ve çıkan
efektler de hayran bırakıyor. Açıkçası çoğu kişi az optimizasyondan
şikâyet edebilir. Bu konuda belki de biraz daha fazla şans
sunulabilirdi demekten alamıyorum kendimi. Unreal Tournament III'ü
oynarken kullandığım sistem, 1900x1200 çözünürlükte XFX Nvidia Geforce
8800 GTS 640MB, Intel Core 2 Quad Q6600 2.4 GHZ, 2.5 GB RAM idi. Bu
yüzden grafiklerden ötürü bir problem yaşamadık. Sonucunda da aklımızda
soru işaretleri kalmadı. Unreal Engine kendi içerisinde sınırları
zorlamış durumda, bu kesin.