[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunu
çalıştırıp, her zamanki gibi ilk olarak Optionsa göz atıyoruz. Açıkçası
çok sınırlı sayıda ayar mevcut. Burada işlemlerimizi yapıp, New Gamee
tıklıyoruz. Ad soyad girdikten sonra, iş kendimize ait bir resim seçmeye
geliyor. Oyunda bulunan hazır resimleri beğenmiyorsanız, kendiniz de
resim ekleyebilirsiniz. Bunun için dilediğiniz resimlerinizi, Windowsda
My Documents(Belgelerim) klasörü altındaki Atari başlığına girip, Tycoon
City - New York\My Picturesun altına atmanız yeterli olacaktır.
Böylelikle oyun içinde kendinize ait resimlerle var olabilirsiniz.
Tycoon
City: New York, adından da anlaşılacağı gibi New Yorku baştan
yaratmamız için hazırlanmış bir oyun. Bulunduğumuz coğrafya, uçsuz
bucaksız koskoca New York. Bize şehrin ücra bir köşesi veriliyor ve
orada çalışmalar yapıp, gitgide büyümemiz isteniyor. Yapıma tutorial
bölümü ile başlıyoruz. Açıkçası çok kolay ve anlaşılır bir tutorial
bölümü hazırlanmış. Yapmanız gerekenler belirtiliyor ve siz de
istenenleri yerine getiriyorsunuz. Ardından tutorialin kaldığı yerden
oyun, kontrolü tamamen size bırakıyor! O andan itibaren çok kısıtlı da
olsa New York un bir bölümü size ait oluyor. Artık halkın isteklerine
cevap verebilmemiz gerekiyor. Yalnız oyunun başında olmamıza karşın bize
öyle bir kabarık istek listesi ile geliyorlar ki, hakikaten bu kadar
çok şeyden mahrum insanlar burada nasıl yaşıyorlarmış diye
şaşırıyorsunuz(!)
Yapımda ağaç formunda dallanıp budaklanan bir
arabirim tasarlanmış. Basit görünüyor ama biraz karışık. Alışmak epey
sürenizi alabilir. Bir kere ekranın 4 köşesi de kullanılıyor. Sol alt
köşede şehir hakkında genel bilgiler bulunuyor. Sol üstte, inşaa
edebileceğiniz binalar sıralanıyor. Sağ üst köşede para, nüfus, saat,
geliştirme kredisi ve yapılan özel binalar bulunuyor. Sağ alt ise
haberlere ayrılmış durumda.
Para yoksa icraat beklemeyin!
Eğer
paranız varsa bina yapımı oldukça kolay. Boş bir araziye tıklıyorsunuz
ve sol üst köşedeki menü aktif oluyor. Buradan seçeceğiniz binanın neye
hizmet ettiğini(eğlence sektörü, sağlık sektörü, eğitim gibi...)
belirliyorsunuz. Ardından seçenekler açılıyor. Seçiminizi yaptıktan
sonra binayı nasıl konumlandıracağınızı ayarlıyorsunuz fakat burada bir
püf nokta mevcut. Bir bina kurmak demek, onun size ait tüm bölgeler
tarafından kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Öyle ki her bina için
dairesel bir etkileme alanı mevcut. Konumlandırmayı yaparken bunu
dikkate almanız gerekiyor. Ne kadar çok bölgeyi etki altına
alabiliyorsanız, o kadar iyi ve o kadar kazançlı oluyor. Zira kurulan
işletmeler size para kazandırıyorlar, tabi kendileri para kazandıkça...
Bir de binaları geliştirebilme olanağınız var. Başlangıçta bu özellik
aktif olmuyor ama tüm kapasitesiyle kullanılan binaları ilerledikçe
geliştirebiliyorsunuz.
TCNY bir hayli ayrıntılı hazırlanmış.
Sokaktaki herhangi bir insana tıkladığınızda, onun hakkında bir çok
bilgi sahibi oluyorsunuz. Özellikle nelere ihtiyaçları olduğunu
öğrenmeniz, tedbir almak açısından çok önemli. Aynı uygulama binalar
için de geçerli. Bir tüm binanın ne kadar kullanıldığı, insanların
memnuniyeti vb... bilgileri sadece bir tıklama ile alabiliyorsunuz.
Yapımda
New York un en zengin insanları sıralaması bulunuyor. Başlangıçta siz
sıralamada bir hayli aşağılardasınız, birinci ile aranızda yaklaşık 56
milyon dolar var! Eğer çevrenizde sabır etmesiyle tanınan biriyseniz,
belki de New York un en zengini siz olabilirsiniz. Bunun için sürekli
işletme yapıp, onlardan para kazanmalısınız.
Oyun bazen size
küçük sürprizler hazırlayabiliyor. Açılan süpermarkette en yüksek
meblağlı alışverişi yapan siz seçilebiliyorsunuz. Bunun size ne yararı
oluyor, orası tartışılır(!)
Trafik sorunu
İstanbul gibi
New York un da trafik sorunu bir hayli fazla anlaşılan. Buna TCNY da
şahit oluyoruz. Ancak iki şehir arasında bir fark var. İstanbul da
plansız hazırlanmış yollar ve sağlıksız trafik akışı yüzünden sorun
yaşanırken, New York da sorun yapay zekada(!) Mutlaka dikkat edin; ana
caddede trafik ışıklarının olduğu bir yere kameranızı sabitleyin.
Otomobillerin kırmızıda durduğunu göreceksiniz, ancak yeşil yanmasına
rağmen ilerlememeleri biraz ilginç. Dikkat edin ki hep şu manzara ile
karşılaşıyorsunuz; Yeşil yanıyor, otomobiller bir kaç saniye bekliyor ve
tam hareket ettikleri sırada kalabalık bir insan topluluğu, yayalar
için kırmızı, araçlar için yeşil yandığı bir anda karşıya geçmeye
çalışıyor. Hal böyle olunca da kendileri için yeşil yanmasına karşın
yayaları bekleyen araçlar görüyorsunuz. Açıkçası hangi yolda sabit
beklesem bu olay dikkatimi çekti.
Hep aynı otomobilleri ve hep aynı
insan modellemelerini görmek de, maalesef uzun oynayışta kullanıcıyı
bunaltıyor. Zaten binalar birbirine benziyor, insan çeşitliliği de tabi
ki onbinlerce olamayacağı için o da az, bir de hep aynı yeşil
otomobilden görmek biraz can sıkıcı oluyor.
Gece ve gündüz
etkileşimi olan yapımda, güneş yüzünü çevirip, ay göğe yükseldiği zaman,
şehirde birden ışıklar yanıyor. Evlerin pencereleri, otomobillerin
farları, dükkanların ışıkları ve sokak lambalarından vuran ışık ile
şehriniz bambaşka bir yüze kavuşuyor. Bu ayrıntı güzel düşünülmüş ancak,
görsel anlamda biraz daha uğraşılsaymış çok daha iyi olabilirmiş.
Özellikle kaplamalar geceleri bazı açılardan kayboluyor! Gündüzleri de
bir çok problem mevcut. Açıkçası yapımın grafik motoru bir hayli
pürüzlü.
Teknik yönleri ele alalım
Eğer oyunda grafik
arayan biriyseniz, görsel yönden TCNY sizi tatmin etmeyecektir.
Muhtemelen yapımcılar çok fazla RAM ve işlemci kullanılmasını önlemek
için grafiklerde, detaya hiç önem vermemişler. Performans için iyi gibi
gözüken bu yöntem, görsel anlamda oyunu bir kaç sene geriye atmış!
Seslere
baktığımızda, açıkçası ne sizi rahatsız edecek ne de hoşunuza gidecek
ses ve müzikler TCNY da bulunmuyor. Olsa da olur olmasa da
diyebileceğiniz türden, basit seslendirmeler kullanılmış. Açıkçası bu
oyun sesleriyle kesinlikle aklınızda kalmayacak.
Oynanabilirlik
açısından baktığımızda, bir kere bunun en önemli etkeni olan kamera
oldukça başarılı. Kontrol etmeye alışana kadar biraz sıkıntı
çekebilirsiniz fakat mouse un sağ tuşuna basılı tutup hareket ettirmeyi
iyice kavrarsanız, pek fazla sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Ayrıca
Mouse un tekerlek tuşu yardımıyla zoom da yapabilirsiniz. Böylelikle
ister zemine kadar inip, şehre diğer insanlar ile aynı açıdan bakın,
ister de kendi yarattığınız ürününüze kuş bakışı bakabilirsiniz.
Oynanabilirlik konusunda arayüzün biraz karmaşık oluşu, oyuna alışmayı
epey zorluyor. Zira hakim olmanız gereken çok menü ve çok detay
bulunuyor.
Nasıl bir sistem gerekir ve son yargı
Yapımcılar
tarafından TCNY u oynayabilmek için ortaya sunulan sistem P4 1.8 GHz
işlemci veya AMD Athol XP +1900, 256 MB RAM ve 64 MB ekran kartı. Bizim
yapımı incelerken kullandığımız sistem ise P4 2.4 GHz işlemci, 512 MB
RAM ve 128 MB ekran kartı içeriyor. Bizim sistemimiz ile oyun 1024x768
çözünürlüğünde detay seviyesi en üst düzeydeyken, gayet rahat bir
performans sağladık. Düşük sistemli kullanıcılar, detay seviyesini ve
çözünürlüğü düşürerek iyi bir oynanış sağlayabilirler.
Asıl
sorulması gereken soru; TCNY oynanmaya değer mi? Açıkçası yapımcı Deep
Red Games, şehir inşaa etme fikrini çok da başarılı bir şekilde bizlere
sunamamış. Karışık arayüz, teknik yönlerden zayıf bir oyunla
birleşince, ortaya kısa sürede uninstall edilebilecek bir yapım çıkmış.
Tabi bir de neden New York! Adı da dahil olmak üzere tümüyle kendimize
ait bir şehir yaratsak, daha çekici olabilirdi kanaati taşıyorum. Genel
olarak bakıldığında fikir olarak çekici olabilir ama oynandıktan kısa
süre sonra itici bir hale gelmeye başlayan Tycoon City: New York u
tavsiye edemiyorum. Eğer illa ki denemek istiyorsanız, tercih sizin.
Sabit diskinizde ne kadar muhafaza edersiniz bilemem. Oyuna dalıp gerçek
hayatı unutmayın...
NOT:Açıklamalar alıntıdır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Oyunu
çalıştırıp, her zamanki gibi ilk olarak Optionsa göz atıyoruz. Açıkçası
çok sınırlı sayıda ayar mevcut. Burada işlemlerimizi yapıp, New Gamee
tıklıyoruz. Ad soyad girdikten sonra, iş kendimize ait bir resim seçmeye
geliyor. Oyunda bulunan hazır resimleri beğenmiyorsanız, kendiniz de
resim ekleyebilirsiniz. Bunun için dilediğiniz resimlerinizi, Windowsda
My Documents(Belgelerim) klasörü altındaki Atari başlığına girip, Tycoon
City - New York\My Picturesun altına atmanız yeterli olacaktır.
Böylelikle oyun içinde kendinize ait resimlerle var olabilirsiniz.
Tycoon
City: New York, adından da anlaşılacağı gibi New Yorku baştan
yaratmamız için hazırlanmış bir oyun. Bulunduğumuz coğrafya, uçsuz
bucaksız koskoca New York. Bize şehrin ücra bir köşesi veriliyor ve
orada çalışmalar yapıp, gitgide büyümemiz isteniyor. Yapıma tutorial
bölümü ile başlıyoruz. Açıkçası çok kolay ve anlaşılır bir tutorial
bölümü hazırlanmış. Yapmanız gerekenler belirtiliyor ve siz de
istenenleri yerine getiriyorsunuz. Ardından tutorialin kaldığı yerden
oyun, kontrolü tamamen size bırakıyor! O andan itibaren çok kısıtlı da
olsa New York un bir bölümü size ait oluyor. Artık halkın isteklerine
cevap verebilmemiz gerekiyor. Yalnız oyunun başında olmamıza karşın bize
öyle bir kabarık istek listesi ile geliyorlar ki, hakikaten bu kadar
çok şeyden mahrum insanlar burada nasıl yaşıyorlarmış diye
şaşırıyorsunuz(!)
Yapımda ağaç formunda dallanıp budaklanan bir
arabirim tasarlanmış. Basit görünüyor ama biraz karışık. Alışmak epey
sürenizi alabilir. Bir kere ekranın 4 köşesi de kullanılıyor. Sol alt
köşede şehir hakkında genel bilgiler bulunuyor. Sol üstte, inşaa
edebileceğiniz binalar sıralanıyor. Sağ üst köşede para, nüfus, saat,
geliştirme kredisi ve yapılan özel binalar bulunuyor. Sağ alt ise
haberlere ayrılmış durumda.
Para yoksa icraat beklemeyin!
Eğer
paranız varsa bina yapımı oldukça kolay. Boş bir araziye tıklıyorsunuz
ve sol üst köşedeki menü aktif oluyor. Buradan seçeceğiniz binanın neye
hizmet ettiğini(eğlence sektörü, sağlık sektörü, eğitim gibi...)
belirliyorsunuz. Ardından seçenekler açılıyor. Seçiminizi yaptıktan
sonra binayı nasıl konumlandıracağınızı ayarlıyorsunuz fakat burada bir
püf nokta mevcut. Bir bina kurmak demek, onun size ait tüm bölgeler
tarafından kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Öyle ki her bina için
dairesel bir etkileme alanı mevcut. Konumlandırmayı yaparken bunu
dikkate almanız gerekiyor. Ne kadar çok bölgeyi etki altına
alabiliyorsanız, o kadar iyi ve o kadar kazançlı oluyor. Zira kurulan
işletmeler size para kazandırıyorlar, tabi kendileri para kazandıkça...
Bir de binaları geliştirebilme olanağınız var. Başlangıçta bu özellik
aktif olmuyor ama tüm kapasitesiyle kullanılan binaları ilerledikçe
geliştirebiliyorsunuz.
TCNY bir hayli ayrıntılı hazırlanmış.
Sokaktaki herhangi bir insana tıkladığınızda, onun hakkında bir çok
bilgi sahibi oluyorsunuz. Özellikle nelere ihtiyaçları olduğunu
öğrenmeniz, tedbir almak açısından çok önemli. Aynı uygulama binalar
için de geçerli. Bir tüm binanın ne kadar kullanıldığı, insanların
memnuniyeti vb... bilgileri sadece bir tıklama ile alabiliyorsunuz.
Yapımda
New York un en zengin insanları sıralaması bulunuyor. Başlangıçta siz
sıralamada bir hayli aşağılardasınız, birinci ile aranızda yaklaşık 56
milyon dolar var! Eğer çevrenizde sabır etmesiyle tanınan biriyseniz,
belki de New York un en zengini siz olabilirsiniz. Bunun için sürekli
işletme yapıp, onlardan para kazanmalısınız.
Oyun bazen size
küçük sürprizler hazırlayabiliyor. Açılan süpermarkette en yüksek
meblağlı alışverişi yapan siz seçilebiliyorsunuz. Bunun size ne yararı
oluyor, orası tartışılır(!)
Trafik sorunu
İstanbul gibi
New York un da trafik sorunu bir hayli fazla anlaşılan. Buna TCNY da
şahit oluyoruz. Ancak iki şehir arasında bir fark var. İstanbul da
plansız hazırlanmış yollar ve sağlıksız trafik akışı yüzünden sorun
yaşanırken, New York da sorun yapay zekada(!) Mutlaka dikkat edin; ana
caddede trafik ışıklarının olduğu bir yere kameranızı sabitleyin.
Otomobillerin kırmızıda durduğunu göreceksiniz, ancak yeşil yanmasına
rağmen ilerlememeleri biraz ilginç. Dikkat edin ki hep şu manzara ile
karşılaşıyorsunuz; Yeşil yanıyor, otomobiller bir kaç saniye bekliyor ve
tam hareket ettikleri sırada kalabalık bir insan topluluğu, yayalar
için kırmızı, araçlar için yeşil yandığı bir anda karşıya geçmeye
çalışıyor. Hal böyle olunca da kendileri için yeşil yanmasına karşın
yayaları bekleyen araçlar görüyorsunuz. Açıkçası hangi yolda sabit
beklesem bu olay dikkatimi çekti.
Hep aynı otomobilleri ve hep aynı
insan modellemelerini görmek de, maalesef uzun oynayışta kullanıcıyı
bunaltıyor. Zaten binalar birbirine benziyor, insan çeşitliliği de tabi
ki onbinlerce olamayacağı için o da az, bir de hep aynı yeşil
otomobilden görmek biraz can sıkıcı oluyor.
Gece ve gündüz
etkileşimi olan yapımda, güneş yüzünü çevirip, ay göğe yükseldiği zaman,
şehirde birden ışıklar yanıyor. Evlerin pencereleri, otomobillerin
farları, dükkanların ışıkları ve sokak lambalarından vuran ışık ile
şehriniz bambaşka bir yüze kavuşuyor. Bu ayrıntı güzel düşünülmüş ancak,
görsel anlamda biraz daha uğraşılsaymış çok daha iyi olabilirmiş.
Özellikle kaplamalar geceleri bazı açılardan kayboluyor! Gündüzleri de
bir çok problem mevcut. Açıkçası yapımın grafik motoru bir hayli
pürüzlü.
Teknik yönleri ele alalım
Eğer oyunda grafik
arayan biriyseniz, görsel yönden TCNY sizi tatmin etmeyecektir.
Muhtemelen yapımcılar çok fazla RAM ve işlemci kullanılmasını önlemek
için grafiklerde, detaya hiç önem vermemişler. Performans için iyi gibi
gözüken bu yöntem, görsel anlamda oyunu bir kaç sene geriye atmış!
Seslere
baktığımızda, açıkçası ne sizi rahatsız edecek ne de hoşunuza gidecek
ses ve müzikler TCNY da bulunmuyor. Olsa da olur olmasa da
diyebileceğiniz türden, basit seslendirmeler kullanılmış. Açıkçası bu
oyun sesleriyle kesinlikle aklınızda kalmayacak.
Oynanabilirlik
açısından baktığımızda, bir kere bunun en önemli etkeni olan kamera
oldukça başarılı. Kontrol etmeye alışana kadar biraz sıkıntı
çekebilirsiniz fakat mouse un sağ tuşuna basılı tutup hareket ettirmeyi
iyice kavrarsanız, pek fazla sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Ayrıca
Mouse un tekerlek tuşu yardımıyla zoom da yapabilirsiniz. Böylelikle
ister zemine kadar inip, şehre diğer insanlar ile aynı açıdan bakın,
ister de kendi yarattığınız ürününüze kuş bakışı bakabilirsiniz.
Oynanabilirlik konusunda arayüzün biraz karmaşık oluşu, oyuna alışmayı
epey zorluyor. Zira hakim olmanız gereken çok menü ve çok detay
bulunuyor.
Nasıl bir sistem gerekir ve son yargı
Yapımcılar
tarafından TCNY u oynayabilmek için ortaya sunulan sistem P4 1.8 GHz
işlemci veya AMD Athol XP +1900, 256 MB RAM ve 64 MB ekran kartı. Bizim
yapımı incelerken kullandığımız sistem ise P4 2.4 GHz işlemci, 512 MB
RAM ve 128 MB ekran kartı içeriyor. Bizim sistemimiz ile oyun 1024x768
çözünürlüğünde detay seviyesi en üst düzeydeyken, gayet rahat bir
performans sağladık. Düşük sistemli kullanıcılar, detay seviyesini ve
çözünürlüğü düşürerek iyi bir oynanış sağlayabilirler.
Asıl
sorulması gereken soru; TCNY oynanmaya değer mi? Açıkçası yapımcı Deep
Red Games, şehir inşaa etme fikrini çok da başarılı bir şekilde bizlere
sunamamış. Karışık arayüz, teknik yönlerden zayıf bir oyunla
birleşince, ortaya kısa sürede uninstall edilebilecek bir yapım çıkmış.
Tabi bir de neden New York! Adı da dahil olmak üzere tümüyle kendimize
ait bir şehir yaratsak, daha çekici olabilirdi kanaati taşıyorum. Genel
olarak bakıldığında fikir olarak çekici olabilir ama oynandıktan kısa
süre sonra itici bir hale gelmeye başlayan Tycoon City: New York u
tavsiye edemiyorum. Eğer illa ki denemek istiyorsanız, tercih sizin.
Sabit diskinizde ne kadar muhafaza edersiniz bilemem. Oyuna dalıp gerçek
hayatı unutmayın...
NOT:Açıklamalar alıntıdır.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]